5 Temmuz 2014 Cumartesi

şeddad'ın yalan bahçesi

bir cümlemde on cümle varmış!
öyle diyorlar.

05.temmuz.2014

1 Temmuz 2014 Salı

gibilere boğma beni

Her seçimde bile bile bağımsız partilere oy vermek gibi
Her yeni yıldan güzel şeyler ummak.

Ve bin dalganın seni boğması gibi
Sadece evde oturmak.

Alışmayı istemeyip sonunda muhtac olmak gibi
Kollarımın uzanışı.

Pişman olmanın verdiği sıkıntı gibi
Çocukluğumun kokuları.

 –ki özür dilerim–

Gözlere bakma isteğinin yabanıllaşma sürecinden sonra,
Hep bi kaçışa yorulması gibi
İntiharımı aramak.

Ve intiharımı bu kadar çok istemek kollarımın arasında,
gibisi olmayan...

23.haziran.2014

28 Mayıs 2014 Çarşamba

şubat

öyle şubat mı olurmuş?
tenin senle öpüşmediği,
gidipte ellerle münakaşaya girdiğin,
yeni yetmenin, özden'in yerini aldığı bi şubatsa o bahsettiğin, hiç olmasın zaten.

ha belki bunda özdenin yeni yetmeye inanmasının da payı büyüktür ama,
orası ayrı.

mayıslar ise saçma sapan
sıfır duygu yüklü gözlerle güzel bedenler süzüyorum.
bu sapıkça olgudan zevk alıyorum.

hayatım da tat kalmadıkça
o gibi, onlar gibi oluyorum hissediyorum
o, onlar tadımı kaçırdıkça.
boş bir geri dönüş beklentisinde boğuyorum kendimi

ben hep beklerim.
hepte bekliycem.
hepte bekledim.
yapım öyle.
metabolizmam da hızlıdır belki.
ama savaş yaraları "nedense" hiç geçmez bu saçma kütlede.
ne biliyim belki de "belki"lerle kurmuşumdur dünyamı.

bu yüzdendir alabildiğine renkliliğim üstüne mutlak grinin.
bu yüzdendir alabildiğine hasretim mutlak sevgiye
bu yüzdendir alabildiğine insanlar hakkında güzel hayaller kurmam, ki hiçbir karşılığı arzulamadan.

sonra o insanlar gider elde kalan gri sevginin hayalleri olur.
sonra onu da yerim metabolizmam hızlı çünkü.

29.05.2014
disatarımçokpis

4 Mayıs 2014 Pazar

Ne Yaptın?

son fark ettiğimde sinirden kaldıramayacağım yükleri bile rahatça kaldırıyordum.
kazık yemenin(sürekli) verdiği sıkıntı mıydı bu yoksa çekememek mi bilmiyorum.
ya da tamam salak yerine konulmaktı bu kin'i üstüme kat ve kat artırarak aktaran.
numaranı sildim sana mesaj atılmasın tarafımdan.
bağlantılarımı kopardım seni görüpte üzülmemek için.


kötü davrandımsa özür dilemiyorum. hak etmişsindir.
ama yüzümden düşen her bir parça yoluma kaldırım oluyor,
bulunduğum her şişe dibi,
içime çektiğim bu kirli duman,
bir şekilde sen pisliğine basmamamı sağlıyordu.
ayılınca sen vardın.
rüyamda barışınca, sarılınca... sorunsuzduk.
bilmiyorum belkide hiç bırakmamam gereken dudaklar bıraktım ardımda.
hatta yeri geldikçe başkalarını bile özledim senin yüzünden.
o gün havada sen mi vardın yoksa körfez sen mi kokuyordu?

peki ya dün, ondan önceki gün körfez yine mi sen kokuyordu?


keşke verdiğin kiloları geri alsan da egon bu denli saçmalamasa.
öylede güzelsin merak etme.
kısıtlı zamanlarımda kule etrafındayım hep.
o zamanlar hep kısıtlıymış onu gördüm.

tek dileğim var buraya gelemeden öncesine dönebilsem sadece...
hiç sevmediğim o yerde olabilsem keşke...
aslında çok sevipte çaktırmadığım senle olabilsem keşke.


04.05.2014

mor komplemanterinin ortaçağ avı

26 Nisan 2014 Cumartesi

sınav


hayır ne biliyor musun?
yarrak istiyor,
sınavı yapanda, şıklarda.
ne sınavı yapan önceden ders öğretir sana,
ne de şıkların akıbetinin ne olduğunu kestiremezsin.
Asla!

yapılmış birşey göremiyorum sebep olması için bunca bolluğa,
karar yanlış değil inanıyorum yürekten
ama sanki gittiğim bu yol, insanlardan mayın tarlası.
zaman; hatırlanmaması gereken en güzel hatıra,
hatırladıkça içimi kanatan çoğu mutlu olay
beni olmayışına sürükledi.
olmayışın beni çok bozdu.

ne bu rehavet? ne bu iki büklümlük?
bazı zatlar hiç olmamalıydı...
acımayacaktım yetime
güvenmeyecektim yürekten
belki ozaman
öptükten sonra seni bok kokuları içinde izmirin körfezinin dibinde bi otobüs başında
koymayacaktı dönüpte götüne.
sonrasında da o sebepsizlik beni bunca yalnızlığa sürüklemeyecekti.

aleyküm selam ve bi dal cigara alayım,
yan apartmanın alçı cephensie bakarken midem bulana bulana dönsün hep buralar.

27_04_2014__01:59

5 Nisan 2014 Cumartesi

lirikal düz yazı

bi yandan 3üncü ve son kaynamış yumurtamı öğle yemeği olarak yerken bi yandan da clutch dinliyorum. çayıda sallama yaptım, yıkayamadım üşendim tüm olanlara. sonra içimde saçma bi mutluluk oluştu. dedim ki bu benim, yaşanan şuan, olan. sonrasında tarihleri unutmaya karar verdim, çünkü çok yakıyor canımı. sonra özleyenleri de unuttum, isteyenleri de unuttum, şuan sadece sallama ballı çay var, bide unutmadan yarısına kadar soymuşken aklıma bu yazı gelen yumurtam kaldı izninle yumurtamı yiyicem. soğuyunca kötü oluyo biliyomusun, pardonda sen kimdin?



( https://www.youtube.com/watch?v=kx6FV2qR2TY )

22 Mart 2014 Cumartesi

gerçekler acıdır anlamak lazım

Bendeki sadece bu,
Kızgınlık abidesi.
Emeller, amaçlar boşluğa ıslık boğulmuşlar.
Hüzn-ü geçmişin sürekli gözün dalgaları olmuş,
Gelleri olup gitleri ulaştırılamamış.
Zora dürüşürüp niyetin en iyisinden!
Bir katliama kurban gitmiş,
İçindekilerle birlikte en az iki ölü var diyorlar,
Haberleri dinlersen.

Unutursam yoksun, unutulursam yokum, kim ne zaman hatırladı ki?
Peki bu? Bu ne insanın kendini bu kadar ucuza satıp seni daha da ucuzlatması?
Şarap bile eskidikçe değerlenirken,
Niye git gide uzaklaşıyorum, gerçek mi bu yaklaştığım..

22.03.2014

1 Mart 2014 Cumartesi

düğün

madem yasak bana,
göstermeyin söylemeyin öğretmeyin.
her noktasına adımımı atamayacaksam şu dağların,
söyleyin bana ne kadar uzakta var olduklarını,
yürümenin de koşmanın da anlam ifade etmeyeceğini.
tamam alıngan olabilirim ama ne alınırım ne gücenirim o duruma.
hem zaten erken uyuyan insandan hayır mı gelir.
uzamalı alabildiğine geceler ki göremeyene kadar gözler odanın en aydınlık yerini
ben de o an salarım işte iplerimi
İnsan yok olur o vakit konuşacak.
demiştim ya erken uyuyan adamın konuşacak şeyi de kalmamıştır zaten

tarih yine gevşeyen yayların ilk ayı ilk günü saat desen 4 dakika var gece yarısına

26 Şubat 2014 Çarşamba

iki süper şiir birden

....
Cidden cıvık olabilirim
Kabülümdür,
Belkide göremedim kördüm,
Gözlüksüzdüm.
Hem anlayamadım seni, odundum.
Şimdi söyle bana bu kadar şeyi madem sen yapamayacaktın
Ne diye bu tavır?
Ne yani o ilk öpüşten sonra unutmalı mı yani en yumuşağını dudakların?
Kutsal bir ilişki açıklamasız.
Mabedimiz olmalı etten terden sen ve ben.
Hem biliyorumda hiç kavuşamıycam sana belkide tam anlamıyla.
Her kıskandığım senin dokunmalarına izin verdiklerin olucak.
Yinede ne yapıyım şimdi sen söyle
O kadar zaman bu ayini tamamlamaya çalış sonra hayırlısı de,
Tamam, artık neyse ne özür dilerim her kırdığım ve küllerinden yeniden doğan kalbin için...

12.02.2014


ondörteylülikibinonüç
şimdi o tarihte olmak vardı
tasvirini sararan sayfalara doldurup,
kokusunu senle almak vardı körfezin.
gözlerime çarpan ışığı saklamadan gülebilmek
yeşil çimenler üstünde oturup güneşi koklamak vardı.
sonra bi kere daha öpebilmek vardı daha uzun,daha içten,
belkide hiç gitmemekler vardı.
330 numarasını sevmemek vardı, vardı da vardı işte...

de,
 o tarihe dönsem de sen olur musun o leş deniz kokusunda?

27.02.2014