28 Mayıs 2014 Çarşamba

şubat

öyle şubat mı olurmuş?
tenin senle öpüşmediği,
gidipte ellerle münakaşaya girdiğin,
yeni yetmenin, özden'in yerini aldığı bi şubatsa o bahsettiğin, hiç olmasın zaten.

ha belki bunda özdenin yeni yetmeye inanmasının da payı büyüktür ama,
orası ayrı.

mayıslar ise saçma sapan
sıfır duygu yüklü gözlerle güzel bedenler süzüyorum.
bu sapıkça olgudan zevk alıyorum.

hayatım da tat kalmadıkça
o gibi, onlar gibi oluyorum hissediyorum
o, onlar tadımı kaçırdıkça.
boş bir geri dönüş beklentisinde boğuyorum kendimi

ben hep beklerim.
hepte bekliycem.
hepte bekledim.
yapım öyle.
metabolizmam da hızlıdır belki.
ama savaş yaraları "nedense" hiç geçmez bu saçma kütlede.
ne biliyim belki de "belki"lerle kurmuşumdur dünyamı.

bu yüzdendir alabildiğine renkliliğim üstüne mutlak grinin.
bu yüzdendir alabildiğine hasretim mutlak sevgiye
bu yüzdendir alabildiğine insanlar hakkında güzel hayaller kurmam, ki hiçbir karşılığı arzulamadan.

sonra o insanlar gider elde kalan gri sevginin hayalleri olur.
sonra onu da yerim metabolizmam hızlı çünkü.

29.05.2014
disatarımçokpis

Hiç yorum yok: