28 Mart 2016 Pazartesi

sınır

ahşap kemikleri bilenmekten alev almış
her tokalaşmanın usturalar misali
delirmenin ipek hattında
şükür rabbime ellerim önümde.

al bak
tanrım
al bunları
bunlar can
oluk oluk kanatlarımdan akan

her parçanın tesiri
şu sıralar, şu sıralar
kaçmak en büyük meşgalem

sınırı sanrılarcasına sezimlerdik
sen sadece parmak hareketlerinin yokluğusun

çevri alêmi korkutmanın sadist tadı sanırım
damağımı delen iltihablar kuşanmışlık değil.

29032016.0026

6 Mart 2016 Pazar

üçün biri

o gün üç ağaç geçtim
tam olarak üç tanesi bana gücendi
kediyeydi gücenme,
yanımda kedi yok diye

umarım anlarlar diyen gaipten bir ses vardı
birde açık bırakılan ışıklara gecenin dördünde.
elim ağladı
ağaçlara bel bağladı.
o yüzden ağladı.

sevgili, şarap, müzik,
üçünden biri yoktu o gün.
kana bulanmış üç bel bağlama
üç adet reddediliş doğa anadan
acıyla dirilip yaşadığımı hissettiren yumruklar,
üçünden sadece ikincisi yardı elimi

ışığa hiç kızmamıştım bu denli
içerde misin bilmem.
ben içerdeyim,
zulüflerden yapılmış bir zındanın tam içerisindeyim.

bir nur içerisinde bin hatıra
safi bir kedinin yalnızlığına
üç ağacın canını yaktım o gün.

şimdi kanamayan o yaraya dokundukça, üçün birini hatırlıyorum.

06.mart.2016 23.21

4 Mart 2016 Cuma

2. düşüş

21 mart henüz gelmemiş
ve çiçekli diyar gökten düşmemiş
bir 0 ve 1 beklemenin özlemi içerisinde.

ıslanıp alkol yağmurlarında,
asitleri reddettik yağmur dahi de olsa.
belki kitin o kadar da yumuşak değildir bu sefer.
ama kitin kitindir, güzel koktuğu sürece.

suret-ül zat bu defa pençelerinde yürümüyor,
yürüse bile yorulmuyor.
sarmaşıklarıyla tutsa bile toprak,
akarsu yatakları tanıdık bile olsa, olmuyor,

o pöti kareleri her gördüğümde vücudumda bir şeyler artıyor.
özür mektuplarını herhangi bir kimyasala bağımlayamıyorum.
ama oda aşikar ki,
kütle yine atıyor.

05.mart.2016 01.47

11 Aralık 2015 Cuma

Satan

Mekanik maskelemelerle olumlanıyor mu bilmem.
Seslerin derisi yüzülüyor,
acısının kokusu baykuşlarla.
Sınırlar balyozlarla sevişti mi bir kere,
Kaçmak ne önem teşkil eder, durdurulabilir mi bu akan.
Şeytanlar bal seviyor, ki hep güzel kızlar üzülüyor.
Dallamalar üzüyor,
Annem hep üzülüyor,
Ama dallamaları sallamıyor.
Annem de bal seviyor.
Dumanlar kalkış ve iniş izni istemliyorlar,
İzin vermiyorum asılı kalıyorlar.
Bazen oluyor da bir kıza selam vermek istemine düşüyorum,
Almıyor, düşemiyorum.
Havada kalıyorum.

Oturmak veya yatmak gibi bişey ararsam,
O'nu arıyorum.
Daha hiç garipleşmemiş olan aramız,
Ya da yer yüzünün tanıdık şeytanlarıydı sanırım,
Olurda lazım olursa diye.

Elimi koyuyorum da bazen dayanmak için hayatın sandalyesine, bir şeytan uyumlamasıyla rahatlığını "merhaba" demeyi borç bile bilmeyip, tırnaklarıyla açıyor elimin üstündeki damarlarımı.

Oyunlar oynatıyor zihnimle, ama güllerde çürüyecek.
Ve eğer elime düşerse asit yağmurların,
Bilirsin ben kirletmedim havayı.

12.aralık.2015 4:52

28 Kasım 2015 Cumartesi

3 yabancı h

varoluşsal bir homeros akmakta şimdi kulaklarıma
kendimi açıklayabileceğim tavşan maskelerine devlet el koysa
ben her gece depresyonlanırım
ah demeyi özlemleyemiyorum
ki ben bi okadar suskun olmak istemiyorum

rüyalarıma dokun bak
bak dokun rüyalarım daha dokunulası
içime açılıyorum
sarılmayı her gün arıyorum meşgul
hipokratla anlaşamıyoruz
herkes çok herşey
herşey olmamışçasına kararsız
o yüzden hipokratı hep tavlada yenerim

kahve istemiyorum
sâfi suretlere bulanırım
şayet midem bulanmasın.
herkes tarafından heteredoks görünürmekten birilerini unutuyorum
güven eksik bunu da bilerek yapmıyor haytalar
olmayan gibi görükmek olmayanı göstermek,
sihirbazlardan haz edemem, benden de etmeyin
artık sihirbozmam.

28.kasım.2015

22 Kasım 2015 Pazar

mi alma sangra (op. ∞-1) no.2-1

bitmiş bir aşkın baştan sona söylenmemiş operetleridir dinleyeceğiniz.


kronolojik

I. geçmişe kaçamayış

beynime açık tehdit
kaburgalrım sırtımda kan kartalı
nefes kilitlenir çoğu bakımdan
sahili bile özledim öpüşürken kum kaçanından

bu kadar açık tehdidim.
özür dilerim
suya gökülen pigment,
özür dilerim
yalnız çorabın diğer eşi,
özür dilerim
kırılıpdağılan ay,
özür dilerim
yanıma yakışan tek kadından.

üç sene sonra yine rüyalarımdayken sen ben huzur doluyum

2.tem.2015





II. kopuk

rüzgar yalamakla kırbaklamak arası soğuk
ve aşikar mahluklar arası güvenaptal işi...

şuan göktaşı düşşe üstüme
gücenmem göktaşına

hiç göğsüne dokunulmamış bir gece

çağırışlara sarılıp sarmalanmaya

9.tem.2015




III. tek 

kangren tutmuş kayayı en huylandığı yerden
ne dağ olabilirim bu vakit

yada batmaz semada bu ay
mintanım olsa ay utanır beyazdan
ogün hepimiz kül olacağız,
doğmayacağız bu sefer ankalaşmışçasına.
çünkü,
düşünerek harcamak,
diğer düşüncelerimi öldürüyor

arkadaki aayak öndekine çelme tak.

içimdeki depresyonu başka türlü atamıyorum.

22.tem.2015 01.19

(gelişmenin başlangıcı)




IV. zafer

hayat be, şu köşe ne de değil
o yüzden bu kadar da komik.
yenilgiyi hazmedemeyen yenmeyi gözden çıkarsın.
ve bin kılıç bersi sırtımdayken,
bugün

şuan
gülen çiçekler solarken belki de mutsuz olabilir...

28.tem.2015

(giriş sonu)




V. tcdd ve en antik kitaplar


o gece gül renkli şarabın çime değdiği gün,

ay parçalanmaktan vazgeçti,
küller yeniden doğmaya boyandı
güneş batmamaya sıvandı tenle.

ve istemsiz gelişen aşk sufiyi öldürdü.

sonra sevişmeyi bor bildi eller.
şakaklarla, ateşler dansa tutuşurken,
sabah ezanları boyunca meşk edildi meyler uğruna.

günler ışık hızında geçerken,
akrep yelkovana küsmüş.
sonunda bir kondüktör ayırmaya karar vermiş, şöförlerden önce
hiç bitmeyecek hayalleri.

21.ağu.2015



VI. diş, pembe deri, koza

iki avuç içi kadar güneş bekliyorum sadece

parmak uçları ayrılırsa kıyamet koptu
o hafif lekelerin tümüne bağlanıldı çaktırılmadan özneye
omuz vakti yanında olamadım ilk seferinde martıların

tatlı dudak hareketlerim bitti, yolda kaldım
sislendi midem tüm kelebekler korkuyor hâlâ
bi ışık göster deniz feneri en azından sana çarpayım

31.ağu.2015




VII. akmaya çalışıp akamamayı başarmak


maskeler sıyırıyor bulut çime düşmeyen 11ler 5ler
sayılar da anlamsız
bulut da yok.

bilmiyorumlarda
akıp gitmeler var,
bırakamamalar var.
bir iki gün önceye çekmeler bulutları.

akan yağmurlar var şarap bardaklarında plastik.
tekrarlanan kelimeler

ay'la yıldızların nur'unda

iki adet suret kayıp,
başka beden dahilsiz,
o vakit sevme zamanıdır,
kaçırılan dudaklarda mutlu olma zamanıdır.

28.eyl.2015


(sonun başlangıcı)




VIII. craft kağıdına cevap

sayıları anlamlı kılan bi yarım şarapmış meğersem,

beklenen beklenmeyen ne varsa 'ol'muş o gece.
ve günler birbirini kıskanırcasına tarçın ve vanilya kokuyorlarmış.
iki göğüs vuruşurken sarılmak için,
'yap' diye bağırmış saçlara.

terliyorduk ve ay batmamıştı henüz,
ay bana küstü mü bilemem
bilememlere de alışamadım hem.
sanırım tütsü gibi seviyorum,
hem o da öyle seviyor ne var bunda,
misk ve amber halt yemiş.

ezanları duyardık öncelikle
sonra uyurduk,
uyuturken hep yanağımdan kaynaklı bi kıskançlık
uyanmam gereken durumlardaysao yüzünde taşıdın iki kutsal gümüş pembe deri,
ağzıma geleni söylemem için dudaklarımla buluşurdu.

bunca yol geceli gündüzlü
yoldaşsız çok zor,
beklemek de koyuyor,
özlemek de.
ama bir deniz görüyorum ki ufukta,
yanımda sen varsın.
yelken de yok gemimizde,
ama yanımda sen varsın.

bu ormanın korucusu yok,
sen varsın.
birini seviyorum desem,
ardında sen varsın.
ne semâ da birden azdır göz kırpmalar ikimiz üstüne,
ne de karanlık olsun diye bu denli dua etmişliğim var.

biz olmak için direniyoruz,
zincirler kırıldığında sabahlara kadar özgürlük içeceğiz rüzgarlardan,
yıldızlardan medet ummamızda gerekmeyecek.
gözlerin gözüme ölümcül değdiği an.
ya biz donacağız,
ya dünya duracak.

2.eki.2015


(gelişmenin sonu)




IX. elma

elimin içinde değil ya yanağın

bitek ondan uzak geliyorsun bana

12.eki.2015




X. bir ankanın anatomisi
belki 15 defa içilmiştir o bardaktan,

temizlemeye hâl mi kalır bulutları süpürmekten her gece
görünmeyen dalgalar
çekilip itilen gelgit suları
yoğunlaşan sıcaklık ve bunaltı
bir çocuğa inanmışım
bu doğru
bir çocuğa güvenmişim
bu da doğru.
ama tanıştığım ankalarım da çocuk olabilir bunu görememişim.

23.kas.2015 6.23

(sonun sonu)

10 Eylül 2015 Perşembe

istemiyorum


Yalnız kalmak istiyorum,
Sevmek istiyorum,
Sevişmek istiyorum,
Dokunmak istiyorum,
Elini bırakmamak istiyorum,
Sadece bi tık daha korkmasın istiyorum,
Kaygılarından sıyrılsın istiyorum.
Bencil yalnızlığımda onu istiyorum.

Herkes uyusun istiyorum,
Biz uyumayalım istiyorum,
Konuşmak istiyorum.
Bana gülsün istiyorum,
Bir gülsün, istiyorum.
Biz ve mutluluk tek elden.
O da senin elinden

10.eylül.2015
İlklerin yaşandığı bencil kütle, anlamsızca seviyor.