veda-selam-sendrom

(sensin bu)

sadece bu pazartesi farklı olsun

kelebeğin kanadındaki pul dökülsün dişlerimden

ellerine

sona gelinmişliğin kabul edilemeyişinde ölümlerden ölüm beğendiriyorum,

bendeki yansınmışına.

sen git şimdi

unut,unutma.

  

(külliyen başkası şu andan kelli)

git ama emi,

bornova - altındağ dolmuşuna bin ve saçma sapan başka biyere git,

ben seni henüz öpemeden git.

olan anın dışında vaadlerinin ilgisizliği daha çok alakadar etmesin beni şuan olmayışından.

keşke olsan.

yalnız kalmazdık hem.

bi polar battaniyem var,

doğalgazı kısar sığardık...

sıfırdan kurma pazartesim,

öyle olsun yani.

ama bu sefer...

sende olma hep yalnız kalıyımsonra başkasına geçeyim.

oda olmasın,

çünkü hep

başkası olucak o.

mümkün olduğu her takdirde

başkasının olucak o.

o yüzden diyorum ya

yeni olsun pazartesim

sen olma içinde, oda olmasın, o zaten başkasının.

yalnız olayım yeniden kurayım.

doğal gaz da olmasın,

o polar battaniyede olmasın.

kendime sarınıp dolanayım.

21.ekim.2013 00:59

sanırsamyalnızım,gelpolargezelimbiz

(başkası) http://www.youtube.com/watch?v=rxNYQwnl34w&list=PL3OL6AA94-gSyVPNNAa14Dfs67QnoPvIr

Turuncu

Ardı arkası kesilmeden

Biten ardı, er başlamış,

Kim bilir.

Aynı gül'üş tekerrürde

Farklı biçmiyle vücdun.

Acıları hatırlatmanın,

Beyne ölümsüzlük anıların!

Benzemeyen

Aynı, an'a, ayna...

Hatta farklı, olmayanın

Zülfunden...

Yine gül yine,

Bu sefer yek,

Beliren

Suret.

Geç kalmışlığın erken olmasına verdiği cevap.

Aradığım numaraya ulaşılamıyor.

Kafaların sesi.

Mı çınlamalı?

Yoksa buyruğun başta olanı mı ben olmalı.

Şuan kafam meşgul

Tek şekerli ıhlamurla

Dejavu yaşamak istememelerim.

Umalım da ummayla kalmasın.

14.ekim.2013

Tekrargülenkız.kaçmasınartık

Dua

Diren,
Dene,
Tekrar, tekrar...
Azmet, iste.
Ama, işte...

Sonra kalk,
Sen ilk heyecanın geldiği anda,
Hiç olmayacak bi zamanın kör dönümünde!
İşte günlerden bir de gün,
Rüyaymış ama.
Tüh...

Baksana işe
Olur gibi değil ama,
Yok olan varım dedi.
Bir sene neredeydin çok merak ettim.
Yakarışlarım mıydı kalan arafta?

Yine geç kalan konakları dikiyorsunuz sırtıma.
Ne halt yenir bu okyanusta?
Arada kaç arşın tepe, kaç dalga kulaç var...
Hadsiz, hesapsız.
Adı batsın,
Gözü çıksın,
Zamanı bilmeyenin...

09.ekim.2013

http://www.youtube.com/watch?v=jdSq9UMDTKs

ayaz

Çamurun kaburgasının
bu

plastik kökler

ve dolaşan içinde

bulantı,

aldatılmışlık,

sürekli...

net gören iki göze

çok bulanık yaşanmış bi 19-20 yıl

sonrasında

bütün harfler arabesk

yakındır keserim kılıfsız kalan uzuvları

kalptir, omuzdur, eldir, dudaktır...

dedim ya hava da soğuk

nerden baksan bi 425 kilometre falan...

07.ekim.2013 01:15

Seni seviyormuşum(unuttuğum dehlizlerde)

susuyorum ama gözyaşlarının ardında

yinede görünen düşlerin omurgasındayım

bensiz yıkılan kule

benle toz, duman olmuş

temelden değilde

etkilerden

umarım söz gediğini bulur

mesaj gibi şiir yazıyorum ya

neyse ne

duyulursa okunursa eğer diye

vurdun be abi

sende vurdun be gedik

acı, kıskançlık, hayret ki

tarifsiz...

Ama istem

artık acı çekmemek için

senden yana değil be

altı şeritli otoban...

18.eylül.2013

yinepınarlardoldu

püsküllü sarı lamba

Ah o zehir

zahir hala benzeme niyetindeyim sana

uyarıcımsın belki uyuşturucumsun

ama kafamın karışması ki karış karış

senin kokun yine

dudaklar eskittim

yinede olmadı burnumda bırakılan aynı zehrin kokusu

ah karış karışlar ki

sadece benim değil arkadaşlarımın da derdi zehir

bense sadece gelirken selam giderken gülegüleyim

18.eylül.2013

birazayrılıkbirazhüzün

ben yine sünepeyim de... (yalancı)

biz hiç olmadık ki

nereye oluyoruz lan

daha sen ben, ben sen olamamışken

ikimizinde biz olması mümkünatsız

üstüne üstlük

kafanda bişey var

17.eylül.2013

ben o sünepe

Tabii ya

nifak tohumlarının yüz bulmuş hali

o son bakışın

uykuya ölüp, kesilen

pisliğin bini bir para

temiz kaşıklar kadar yansıtıyorum ya

allahta varsa kahretsin

keşke boka bataydım

krom nikel 18/10

daha da saf değil.

17.eylül.2013

geçenyinekızıyorumonabuna(onabunadediğimdekandan) 

mektup

Kedi masumiyeti altında alınan kararlar,

Sonuçları hiçbirzaman ağır olmadı,

Ama yalnız kalmak

Tümüyle,

Çaresiz oturmak.

O biraz sıkıntı...

Özlemek var bir de.

Yenisi, eskisi, olanı, olmayanı..

Bir umut özlemişim,

Ağlıyorum,

Bana.

Özben'i vuramadım aynalara, lenslere..

Müstahak dünyaya!

Sadece seversin.

Bazen..

Hatta sevmeyi özlediğin bile olur.

Bazen..

Sana başkalarının başarıları güzel gelir.

Sorguladın mı?

Hah! İşte biraz daha ilerindeyim,

Az daha..

07.eylül.2013

2

benden niye 

şeytan uydurması 

umuyorsun

kafamdakiler

birileri olmamı

başkasının düşüncesi

veya bişey

ama ordalar

aradıklarıma

niye soktun oraya

çare neresi

cahil mutluydum

çıkmazın en derinindeyim

ihtiyaçsızda yapardım

bi sıkıntı çıksın

ben yaşardım öyle

herşey

bir sen arayışında

son bulsun

fikirlerim değişiyor

yoğurulmalıyım

nerdesin

ben olana kadar

seçimler sana göre

sıfırdan

çık karşıma

safi ben olmalı

diken diken görün

düşüncesiz âlinin

hissettir

durulanmalıyım

ama gitme

seni bulunca 

kal

elim kolum dolaşmasın diye

beklediğime değsin

20.ağustos.2013

birbunalımınklavyeyiyalamışhali

özür dilerim ama suçlu ben değilim o(allah)

bütün çiçekler

açtı birden

ben giderken

bütün sırlar

döküldü dilden,

maskeler düştü birden

yaşlar döküldü aydan

suskunluğun cezası derin

dil oynaşsaydı incilerle

neler yaşardın keşkeler yerine

utangaç, çekingen,

gereksiz duygular.

kokular bile ben giderken güzel

öpüşler aynı şemal

sarılışlar

gülüşler belki.

zehir kokular belli başkalarına,

ki ben gidiyorum diyardan

sen nerdeydin deme fırsatı bulmadan insanlar

akmış yaşlar dudaklardan.

12.ağustos.2013

bilge

sonra inkarın eşiğini

beşik gibi sallayarak

saflığın verdiği yegane huzru

zekanın zerreleri olarak yorunca adam kızı,

bilge olur o anda

gözler kriptik çilingir.

kişiliğin fatura misali elindedir

zannedenin.

yansımalar dünyasının

bir ferdiydi elinde barınan

farketmek güç olmalı

martılar değil kendiydi uçan

09.ağustos.2013

Geleceğe Dönüş

Pınarların kıyameti gözlerimde doğuyor.
Elin tek çaresi yumruk.
Üstelik hareket dahi etmiyor artık o iki adacık.
Adamlar vuruluyor, intihar ediyor
Sol yanına herkesin ulaşabileceği vücudlarda.

Bir bütün olarak hüzün;
Mutluluk yansıması, deniz suyuyla yıkanan ağırlaşmış güllelere.
Çuvallarıda salmış kendini,
İşlemekten her anı günün.

Yalnızlık hüznü kadar yoğun bi duyguyu yenen umudu,
Yarı yolda nadasa bırakmak işten bile değil.
Hadi diyelim gerek.
Kızları da geçtim.
Hep boşta mı gerek?
Dostlarca da kalbimin boş konakları?

29.temmuz.2013

çokkırıcıolabiliyorum

o hiç burda olmadı.

burası hiç gözde değildi.

imrendiğin sadece hatıraydı.

ve boş bulunmuşlukla verilen yanlış cevapları düzeltme isteğindendi

duyduğun pişmanlığın.

sadece gelse yine aynı dolmuş

ineceği durağı beklesem.

belki ozaman beklemezdim

tecrübesizlik konuya hakimdi.

dolayısıyla dili tuttu beyin.

sonrasında insanların

ketleri vardı...

devasa,

önlerinde...

hemen burunlarının dibinde.

bütün duyguları yaşamak varken, 

niye?

salak çünkü...

hepsi salak;

dolmuştaki kız da,

okuldaki kız da,

fotoğrafçı kız da,

o'su da, bu'su da...

genel olarak salaklar gelmiş geçmiş sanırım.

yaşamışlar, seyretmişim bende.

başka şeyler yaşamışım.

tecrübesizlik tekrar konuya hakim olmasın diye.

anlamamış insanlar.

hikayeler yazmamışım.

fakirmişim,

belki bazan yalanlar uydurmuşumdur,

tokum diye...

oysa kırmışım,

kendim hariç hiçkimseyi.

28.temmuz.2013

aciz (surlar alabora)

folloş olmuş kalben bedenler.

birde üzülene sor.

belki yoktur saflık harici bekleyende.

safi sevgidir yüreğinde.

senin çıkarların kadar,

onun da sevgisi vardır.

sadece o yükü sırtlanacak bir yoldaş...

başka bişey değil,

delinen, kırılan, yakılan, kanayan haricinde.

hani seks ya her hareketin azmi.

bende sevgiymiş o.

ezilmişim, yıkılmışım, doğranmışım gözlerinde.

nasılda beklemişim?

şaşıyorum kendime.

sonra diyorum neden,

diyorum seviyorum,

diyorum yok,

diyorum "SALAK"

diyorum...

sadece kendi kendime konuşuyorum.

hiç kimse olmadan,

olmak istediğim kişi olmak için,

şizofren olmak istiyorum,

aşk istiyorum.

ruhumun şizofreni bir diğer değeri arıyorum.

genelde diplerde...

22.temmuz.2013

hadi artık

Bir titreme ki,

Yok benzeri eşi,

Gelmemiş dudaklara.

Yoksunluktan...

Eksikliği özlemin. 

Gören zaten sellerde.

Duymamaksa bahanesi müzikle başkalarını.

Yok karşıda vurulacak bir hedef söyleneceklerle.

Zar zor sıkışıyor,

Zar zor hissediyor.

Sıkışma arttıkça;

Hissediyorum

Ama öncekilerden daha da az.

Sanrılar sarmış beynimin boş konaklarını.

Kalbimin bütün acısıyla midem.

Sanırsın karanlık,

Sanırsın hücre,

Sanırsın bir metrekare...

Ne pencere ne kapı,

Kim bulabilir allah aşkına?

20.temmuz.2013

dialog - şizofreni

hadi bi'şey içelim!

-"mesela?"

mesela neden daha da çok

kirlendiğimizi.

sebep ki zahir;

temizliği muhafaza edemedik...

-"mesela?"

 hiç yüreği dolu biz olanı

sevemedik.

sadece dört duvar vardı,

o varlarkende, o yoklarkende...

-"mesela?"

hiç mutlu edemedik.

vurmaya hazırken kafamdan düşünceler

insanoğlu istedi hep daha fazlasını.

mesela yalnızsın...

ama çöldeki mecnundan daha yalnız,

öyleki milyonlarca kum tanesi arasında 

tek

bir

kumsun.

17.temmuz.2013

utanıyorum utanmazlığımdan

bulantı gelir aniden

öncesinde kus!

sonrasında bilinmeyen yapılmışlıklar

tekrar kus!

ve pişmanlık.

ama farkına varılmamış durumda,

istenmeyen ağız kıpırtıları.

aşağılanmış hissetmemiştim

bu kadar...

kendi kendime duydum sadece de...

duyulması için bazı şeylerin,

birileri tarafından söylenmesi gerekmez mi?

14.haziran.2013saat.11.50hafif bi mide bulantısı eşliğinde

kısıt-belirsiz

Sürünüyorum
Yine her an olduğu gibi...
Okunmayan kitabeler oluşturdum
mutluluk hatrına.
Nafile.

Dokun,
Yeniden.
Tenim özlemiş...
Belki biraz da kalbim.
Kokun,
Bunaltamaz beni.
Ah biraz da görünsen,
Net olabilsen.

Hayat akan,
Gemi sen,
Kaçak yolcunum
Sanırım
Ya da vazgeçtim
Bekleyemem.
Hem zaten beklediğim her an
Ölüm bu belli belirsizlikte.

9.temmuz.2013

kalbsiziyet

Bundan sonra her kız sefaletin prensesi,
Yureği alınmış yiğitler almış devranı.
Çevir olmuş yar gözünden yağmur.

Hala beklence
Hala üzüntü
Gereken cesaret
Beklenmeyen anların köşe süsü.
Özel insanlar
Basit mahluklar.
Bağ çok zayıf.
Kör gözlere gereken sağır kulaklar mı?
Yoksa dilsiz ağızlar mı?

Hasret küpü vurulmuş hertaraftan.
Formu çiğnenmis tükürülmüş insanlar gibi.
Belkide...
Rönesans yaşanmalı başka hayatlarda, kalbimin reformuyla...

8.temmuz.2013