6 Ekim 2013 Pazar

-ım ayrı yazılır"mış"!


kömürler mangala dökülür sonra ateşe verilir. köz olur, közündeyken patlıcan atılır ama az kömür koymuşsundur. patlıcanları közledikten sonra birde balık için kümür atarsın. sonra o balığın yanında bir rakı gider ki helede mezarım denizi görüyorsa!11 Ocak


Dur daha masalı bitiricez...12 Ocak


ölümle hayat arasında bi ine ucu kadar mesafe var. ve isteyerek yarattık bunu. akıl oyunlarıyla önce duygularımızı öldürdük sonra kendimizi gereksiz bi mantıksallığın içerisinde çocuk olmaya sürükledik sonunda da can alacak kadar sivri dilli olduk.13 Ocak


insanları ikiye ayırıp değerlendirdiğimizden beri duygularında hatları arabalar gibi git gide mekanikleşip mutsuzlaştı. sanki bütün kadınlar ve erkekler kendi içlerinde aynılarmış gibi, beklenen davranışlar üzerinden oyun oynamak gibi, kuralları belli. sahi, sevmenin ne zamandan beri beklentileri ve kuralları oldu... açık bir ufuk yerine, yansımalarından korktuğun cam duvarlı bi akvaryum...14 Ocak


Hiç bir küfür, sessiz kalmak kadar haince gelmez insana. demiş adamın biri ne küfür ediyodur bana şimdi..15 Ocak


beni anlayandı akan sokaklarda patlayan göklerde çarpışan yıldırımların ışığıyla çirkinlikleri aydınlananlar... Seks bağımlıları, esrar keşler, keşler, parababaları...16 Ocak


o değilde nasıl düz nasıl düz... o düzlüğe biraz duygu koymak lazım belki şurada biraz piano kullanmalı yada viyola ve kontrbasslar... bence güzel bi resim olurdu... bide yasminle ceylan düete tutuştu mu... dalgalarcasına akarız gözlerden.16 Ocak


Duygu günlüğü olmuş farkına varmadan. çok konuşmam gerekmiş de az mı konuşmuşum, dinleyen mi olmamış, yere döktükleri bala mı basmışım hatırlamam ama, ölmüşüm işte. yarın ölmüşüm ama dün değil...17 Ocak

2013

Hiç yorum yok: